30 Ocak 2019 Çarşamba

Kuş Kafesi

     Bence hiçbir zaman sahip olamayacağımı bildiğimden ötürü bu kadar takıldım. Takıldım kaldım işte. Senin her zaman duyduğun, benim hiç söylemediğim bir şey daha. 

    -Konuşacak ne kaldı ki?

     Sabah kalktım, dünden kalan çiğköfteyi gömdüm, yeni şarkılar keşfettim kuşa kafesinden çıkması için dil dökerken. Hayvanın bile sana benziyor, canı ne isterse onu yapıyor. Siktiğimin kafesinden çıkmaya çalışmaz mı bir hayvan kapısı açıkken? Minik kedim kuşu yemeye çalıştı yine ama sana tabii ki söylemeyeceğim bunu. Önce sinirlenir, sonra mızmızlanırsın günlerce. Çok zamanımız yok gerçi. Birkaç gün diyelim. Neyse efendim sonrasında tek arkadaşım ile konuşmaya başladık, 4 saat dedikodu yapmadan sadece kariyer konuştuk. O sırada mesaj attın, dönmedim. 

     Senin hep yaptığın ama ben yapınca memleket meselesi olan aktiviteler.

    Oysa ki bir şans verebilirdin. Bir kez deneyebilirdin. Kaybedecek neyin vardı ki? En fazla üç gün surat asarlardı. Beni bu kadar üzmene değer miydi? O sıçtığımın hediyesini çöpe atsan ölür müydün? 

     Keşke beni ağlatacağına ölseydin. 
   
     Keşke en başta hayır deseydim.

     Kendin gelmiştin. Olmaz dediğimde olur ederiz demiştin. Yaparız demiştin. Sen yeter ki iste demiştin. Yanına gelirim demiştin. Senin bir hayatın var burada dediğimde ya senden başka bir hayatım yoksa demiştin.

     Neden fikrini değiştirdin?
     
     Keşke evet diyeceğime ölseydim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder